İnanç İman İlişkisi
İnanç iman ilişkisi
İnanmama durumunu da içine alan bir inanç doğrusu çizersek,
% 0 <--------------%25-------------------%50----------------%75----------------->%100
İnkar Vehim Şüphe Zan(Kuşku) İman (İnanç)
% 0 <--------------%25-------------------%50----------------%75----------------->%100
İnkar Vehim Şüphe Zan(Kuşku) İman (İnanç)
7×7= 49 eder,Bu kesin bir bilgi ve ben bunu ,7+7+7+7+7+7+7' toplayarak 49 ettiğini bulurum , bu kesin inançtır. İşte buna%yüz inanç denir,bu dini bir kavrama dönüşürse buna iman denir ,Benim amentüm ,de Kuranı kerimin tüm ayetleri %yüz vahiy olup,tam olarak inanıp iman ediyorum.100 olarak gösterdiğimiz nokta ,herhangi bir konu ise kesin inanç 100 Noktasına tekabül eder,100 noktasından geriye doğru gelindiğinde %75kanaat(zan),% 50 Şüphe ve(0) inançsızlık(inkar veya ateizm)gibi durumlar ortaya çıkar.
Kanaat(zan),zihnin birşey için %100 var veya yok diyemediği durumdur.
Kanaatta inanç oranı %50 nın üzerindedir ,ancak %100 den azdır.Verilen hüküm kesin değil,ihtimaldir.
"Bir inanca kanaat demekle başkalarının da aynı konuda farklı kanaatlerin bulunabileceğini ve çeşitli inanç (veya kanaat)ların geçerliliğinin henüz tamamen kesinleşmemiş olduğunu kabul ediyoruz demektir.
Fert bakımından bir kanaat,düşünce yada bir tez,tahkik edilip doğruluğu anlaşılınca, bu artık bilgi olur.Bu kanaat yada görüşü tahkik etmeksizin benimser ve artık zıt kanaatlerin,düşünce ve fikirlerin de aynı derecede geçerli olabileceğine inanmazsa ,bu %100 doğruluğu kesin olmayan bir görüşü yada fikri İmana dönüştürmüş oluyor ki,Bu da Kur'an'a dayanmadığı için,kendi önyargısı (imanı )oluyor.
İtikadi mezhepler yüzde yüz kesin olan bir hükme iman ve amel farz olur,(Yüce Allah'ın bir ve tek olması,öldükten sonra dirilme inancı gibi.
Bunun dışında manaya delaleti zanni olanları imanın şartlarından saymamıştır, Çünkü Kuranı kerimde kesin ve açık hüküm belirtmiyorsa bunlara inanma zorunluğumuz yoktur ,
Şüphe ise ,zihnin birşey için var yada yok diyemediği durumdur.Şüphede, şüphe duyulan konunun lehindeki ve aleyhindeki düşünceler %50 oranındadır.Şüphede olumlu yada olumsuz kesin hüküm yoktur.
Yüce Allah Kur'an-ı keriminde,Bakara suresi(2) ve daha yüzlerce ayette,Kuranın Allah kelamı olduğunda asla şüphe olmadığını vurgulayarak bizlerin Kuranı kerime %100 iman etmemiz gerektiği vurgulanmaktadır.
Bir şeyin lehindeki inanç %50 den aşağı düştükçe inanmama durumu (vehim)başlar,ve (0) sıfır noktasında kesin inançsızlık görülür,(biz bu doğruya %100 İman,% 50 Şüphe(münafıklık) %(0) İnançsızlık olarak tanımlarız.
Eğer bir konuda en son ulaşılan nokta İnanç olarak belirlenmişse ,bunu gerektiren vaziyet alış,bir davranış ortaya çıkar.
Tıbba inanmak demek,doktora danışmak ve onun reçetelerine riayet etmek demektir,Aksiyon,(Reaksiyon)genellikle inancın belirtisidir ve harekete geçmeyen inanç İnanç değildir.
Bizlerin Din olarak Kur'an'a mı inancağız,yoksa kurandaki bazı ayetlerden oluşan kanaatleri mi inanacağız,tüm mesele ve problem burada yatmaktadır.
Doç,Dr.Hüseyin Peker,Din Psikolojisi;Samsun,1993.Sayfa;45-46
İnanaçta duygunun önemli bir rolü vardır Örneğininsan sevdiği kimseye inanmaya istekli ve eğilimlidir.Ona inanmak ister.İrade ve muhakeme yönünden sağlam insanlar bile ,sevginin etkisiyle karşısındaki kişiye kolayca inanır.Bu nedenle inancın,hüküm olma bakımından zihinsel,teslimiyet ve boyun eğme bakımından duygusal,davranışa dönüşme bakımından da iradi bir yönü vardır.
İnançsız bir insan hayal bile edilemez.Çünkü,insan kendi değerini anlamak ve yaratıcı gücünü ortaya koymak için herhangi bir şeye inanmak zorundadır.Eğer biz hiçbir şeye inanmasaydık,genellikle faaliyetsiz,(eylemsiz-donuk) olur olurduk.
Yani bütün davranışlarımızın inandığımız değerlerin tasvir ettiği hedeflere ulaşmak amacıyla yapıldığı bir gerçektir.Bu nedenle Bühlere göre inanç"İnsanın başta gelen bir ihtiyacıdır ve düzenli bir hayat kurmak için samimi bir gereklidir.
(Doç.Dr.Hüseyin Peker,Din Psikolojisi, Sayfa:46)