BİLGİ -BİLİM-BİLİNÇ
Bilim; henüz olgu, olay ve savları deney, gözlem ve düşün- ce ekseninde belli bir sisteme göre analiz etme yolu ve bu yolla elde edilen bilgi. https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2131178
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/1721611
Bilgi, kendi varlığının farkında olan insanın, kendisini, kendi iç dünyasında ve etrafında olup bitenleri, evreni anlama ve anlamlandırma çabasının sonucu olarak, bilinçlilik halini doğuran bilme faaliyetini anlamlı kılan, bilme eyleminin karşılığı olan her şeydir. Bilgi, en temelde, doğrudan insanın varlık yapısı ile ilgilidir; insan, yaratılışı gereği, farkına vardığı her şeyi (varlık, olay, olgu, duygu, düşünce…) anlamak ve imkanlar ölçüsünde açıklamak ister. İnsan, yapısı gereği, şüphe eder, soru sorar, merak eder. İnsan, ilgisini çeken her şeyi anlamak; zihnine takılan her soruya cevap bulmak; kısaca “bilmek” ister. İnsanın varlığını sürdürebilmesi, “bilme”sine bağlıdır. “Bilme” de ancak “bilgi” ile gerçekleşebilir. İnsanın insanlığını gerçekleştirmesi de, kültür ve uygarlık yaratması da, ancak bilgi ile mümkün olabilir
https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/73646/mod_resource/content/0/1.%20%C3%9Cnite.pdf
“Biliyorum”; “düşünüyor, sorguluyor ve yazıyor” olmanın bütünü, sonucudur. Basit gibi görünen ancak karmaşık bir problematiğe sahiptir. Bu problematiğin, gerçek amacı olan bir modellemede değerlendirilmesi ise oldukça önemlidir. Bu makalede model, “köken düzlemi modeli”dir. Bu model öncelikli olarak “köken” ve “başlangıç” kavramlarının etimolojik farklılığını dikkate alarak “bilme”, “bilim” ve “bilgi” kavramlarının kaynak/ öz ölçüsünde tespitinden hareket etmektedir. Her bir kavramın dönemsel olarak anlama, anlamlandırma ve açıklama boyutundaki farklılıklar odağa alınmıştır. Bu üç ana bileşenin birbirleriyle olan ilişkisi ilgili dönemde toplumsal, ekonomik ve düşünsel zemin ile inanç düzleminde değerlendirilmiştir. Bu makalenin temel amacı, “köken düzlemi modeli” ekseninde “bilme”, “bilim” ve “bilgi” kavramlarının kökenini tespit etmektir. Ayrıca model sınırlarında “bilme-bilim-bilgi ilişkisi”ne dayalı “biliyorum”un tarihsel denklemini, M.S. 4. yüzyıl öncesi dönemle sınırlandırarak oluşturmaktır. Bu sınırlandırmamızın sebebi ise M.S. 4. yüzyıl öncesinde olduğu gibi sonrasında da daha ideal bir yargıya ulaşmada farklı “bilme”, “bilim” ve “bilgi” kavrayışlarının olmasıdır. Sonuç olarak bu dönem çerçevesinde “biliyorum”un tarihi, üç ana bileşen ilişkisinin değişen sürece göre toplam alanıdır.
https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/2131178