""DİNİNİZLE İLGİLENEN,DERDİNİZLE İLGİLENMİYORSA,BİLİNKİ O TAM BİR SAHTEKARDIR"" Macar Atasözü.
HOŞ GELDİNİZ
Ziyaret etiğiniz için teşekkür ederiz,burada huzurlu bir vakit geçireceğinizden eminim.Yine bekleriz,

Ölüm ve Sonrası

 

                            
  ÖLÜM VE SONRASI
 
Her nefis ölümü tadacaktır(3'Ali İmran,185)diyor Kur'an ve şöyle devam ediyor;Ey Muhammed "senden öncede hiçbir insanı ölümsüz kılmadık"(21'Enbiya,35)
Her insanın tadacağı ölüm olayını ne olduğunu anlatmak için ciltler dolusu yazı kaleme alınmıştır.
 
Ölüm,felsefede özellikle hayatın anlamı ve öneminin dile getirilmek istendiği yerlerde söz konusudur.
Bazıları ölümü hayatta kazanılan her türlü başarıya son noktayı koyan bir felaket olarak görmüşlerdir."Madem ki ölüm vardır,o halde hiçbir şeyin nihai noktada bir anlam ve değeri yoktur" diyenlerin sayısı,tarih boyunca az olmamıştır.
Öteyandan,bazılarına göre ise ,hayat ,gerçek anlam ve değerini ancak ölümle kazanmaktadır.
 
Ölüm konusunda dinlerin takındıkları tavırlar da farklı olmuştur.
Örneğin,İslamiyet,(2'Bakara Suresi,156,ayet) Allah'tan gelen bir varlığın yine ona dönmesi olarak kabul etmektedir ölümü,
Hristiyan düşünürler (Aziz Augustin)e de"ölümü insana verilmiş bir  "ceza"olarak görürler.Onlara göre ,Hz,Adem'in işlediği günah,insanoğluna ölümü getirmiştir. (1)
Prof.Dr.Mehmet S Aydın,Din Felsefesi,1992,Sayfa 228-229)aynen alıntıdır.
 
"İnsan ölümlü bir varlıktır"
Bu durum bizi korkutmaktamıdır?İnsan,ya da insanların pek çoğu,ölümden niçin korkar?
Herşeyden önce ölüm korkusu,ölümün acı veren bir hadise olduğu düşünce ve inancından dolayı kaynaklanabilir.
Bazı dini kaynaklarda ,özellikle günahkar insanların çok zor şartlar altında "ruhlarını teslim ettiklerini"ve bu teslim sırasında çok sıkıntılı anlar yaşadıkları uzun uzun anlatılır.Hatta bazılarına göre ,birçok insan  ölümün eşiğinde iken ahşretteki yerini görürler,Eğer bu insanlar kötü ise,daha ölüm gelmeden büyük bir ızdırap içine düşerler,İmamı Gazzali,İhyai ulumiddin eserinde şöyle der" ölüm anında kişi kendisinin iyilerden mi,kötülerden mi olduğunu bilebilir.Doğrusu eğer insan gönlünde hala dünya sevgisi hakim vaziyette iken ölümle karşı karşıya gelirse,çok kötü bir duruma düşer.Böyle bir halde iken ruhun teslim edilmesi düşüncesi,insana korku ve dehşet verir.Çünkü "insan nasıl yaşadıysa öyle ölür,nasıl öldüyse öyle diriltilir"(h.ş)
İnsan bilir ki,ölümden sonra iman yeri olan kalbin durumunda artık bir değişme yoktur.İşte insanı ölüm karşısında korku ve endişeye sürükleyen düşüncelerin bir kısmı bunlardır.Hiç kimse sonunun iyi olacağından yüzdeyüz emin olamaz.Bu yüzden peygamberler bile ,Yüce Allah'tan güzel ölümden bahsederek dua etmişlerdir.(2)Prof.dr.MehmetS.Aydın,Din Felsefesi, Sayfa,229-230,alıntı özetidir.
 
İkinci olarak,ölüm korkusu,insanın sahip olduğu maddi-manevi (Mallar mülkler,saraylar,Her türlü maddi ve manevi zevk ve değerlerin elden kaybolacağı korkusundan kaynaklanmaktadır.
 
Ölüm Korkusu ve endişeleri yenmek mümmünmüdür!?
 
Bir çok kültür çevrelerinde en yaygın inanç şudur;Ölümsüzlük,yani ahiret hayatı inancı,ölüm karşısında duyulan korku ve endişenin en etkili ilacıdır.
Gerçi bazı filozoflar,bu konuda daha farklı reçeteler sunmaktadırlar.Örneğin,Stoa felsefesine göre;korku ve endişeyi yenmenin en kolay yolu,ölüm düşüncesinden kaçmakla değil,sürekli onu düşünmekler olur,Spinoza ise bunun tam tersini söyleyerek"Ölümü düşüncenden sil ve gözlerini hayata çevir."
 
Dini ve mistik düşünce anlayışına sahip olanlara göre ise;Doğru düşün ve doğru hareket et ki faziletli olasın ve ölüm korkusunu yenesin"
Farabiye göre,Ölümden cahiller korkarlar,çünkü onların değerli buldukları yegane  şey dünya zevkleridir.Onlar ,bu zevklere son verdiği için ölümden nefret ederler.
Fasıkların(Günahkarların) korkusu ise,iki sebebe dayanır,Bu dünya zevklerinden mahrum kalmak ve öteki dünya da mutlu olma imanını yitirdiğine inanmak.
Faziletli (Erdemli) insanın ölümden korkması için hiçbir sebep yoktur.O,mümkün olduğu ölçüde uzun yaşamak ve iyi davranışlarını(Salih amellerini)çoğaltmak ister ki,bu sayede ölümden sonraki mutluluğu artmış olsun.(3)Prof.Dr.M.S.Aydın.a.g.e,
Sayfa ;230-231.
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol