""DİNİNİZLE İLGİLENEN,DERDİNİZLE İLGİLENMİYORSA,BİLİNKİ O TAM BİR SAHTEKARDIR"" Macar Atasözü.
HOŞ GELDİNİZ
Ziyaret etiğiniz için teşekkür ederiz,burada huzurlu bir vakit geçireceğinizden eminim.Yine bekleriz,

Gurur ve Hırs

 


Boş gurur ve hırsın gelişmesinin ucubucağı yoktur.Peri masallarında olduğu gibi ,boş gururlu fertlerin hırslı çabalarında,güçlü olmak için gösterilen gayretlerin aeta İlahlık gibi bir ideale ulaşma arzusunu dile getirdiğini görmek çok ilgi çekicidir.Boş gurur kendini gizlemek ister,Başkalarına hükmetmeyi seven boş gururlu insanlar,başkalarını kendilerine bağlayabilmek için önce onları elde etmek zorundadırlar.

 

Boş gurur bazen cinsel semboller veya bedene yaptırılan dövmeler gibi bize saçma gelen birtakım belirtiler şeklinde ortaya çıkabilir.Utanmazca davranış,bazı insanlara bir büyüklük ve üstünlük duygusu vermektedir.

Dikkat çekecek veya önemli bir kimse olduğunu belli edecek şekilde giyinen veya güzel görünmek için maymun gibi süslenen insanlarda boş gururun başka ilkel şekillerine rastlıyoruz.

 

En büyük zevki daima güzel bir şekilde ve en son modaya göre giyinmek olan bir sürü insan vardır.

 


İnsanoğlunun gözünü bir karış toprak doyurur (H.Ş)
İNSAN NE İLE YAŞAR,NE İÇİN YAŞAR!

Tolstoy’ un " İnsan Ne İle Yaşar " adlı kitabında, çiftçi Pahom’ un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir zenginin  karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için zengine  gidip talebini iletir. Gerçekten de zengin  herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar katettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım.” der. “Yoksa bütün hakkını kaybedersin.” Pahom güneşin doğuşuyla beraber başlar yürümeye. Tarlalar, bağlar, bahçeler geçer. Tam geri dönecekken gördüğü sulak bir araziyi es geçemez. Şu bağ, bu bahçe derken bakar ki güneşin batmasına az kalmış. Koşar, koşar, ama kesilir takâti. Halsiz adımlarla yürümeye devam ederken, Pahom’un burnundan kanlar damlamaya başlar. Tam başladığı noktaya yaklaşmışken, bir an yığılır yere ve bir daha kalkamaz… zengin  olanları izlemektedir. Çok kereler şahit olduğu olay yeniden vuku bulmuştur. Adamlarına bir mezar kazdırır. Pahom’u bu mezara gömerler. Zengin  Pahom’un mezarının başında durur şöyle der: “Bir insana işte bu kadar toprak yeter." Mütemadiyen biriktirmek istiyoruz. Yiyemeyeceğimiz kadar erzak, giyemeyeceğimiz kadar kıyafet, kullanamayacağımız kadar eşya, oturamayacağımız kadar ev… Gözlerimiz midelerimizden, arzularımız ihtiyaçlarımızdan daha büyük… Tüketmeye de çok meraklıdır insan. Biriktirdiği paranın, eşyanın, malın mülkün yanında zaman tüketir, söz tüketir… Benlik biriktirirken, benliğini tüketir… Sofraya koyabildiğimiz bir bardak çayın, zeytine, ekmeğe ulaşabilmenin bir zenginlik olduğunu ne zaman fark edeceğiz? Gören bir gözü, tutan bir eli, yürüyen bir ayağı satın alamayacak ve kaybedince tekrar sahip olamayacak kadar fakiriz hepimiz.....(Alıntı Özeti
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol