HADİS DİN İLİŞKİSİ
Hiçbir hadisi asla Kuranla bir tutulmamalıdır ve tutamayız.Çünkü hakka suresi 44-45 ve 46 ayetler özellikle Allah resülünün fikri görüşü ve sözü ne olursa olsun asla kuranla bir tutulamayacağının referansımdır benim.Yüce Allah Şöyle Buyuruyor:
44: Eğer o Peygamber, bizim adımıza bir takım sözler uydursaydı, 45: Elbette onu kıskıvrak yakalar, 46: Sonra da onun can damarını koparırdık! 47: İçinizde hiç kimse de buna mâni olamazdı..Kurana karıştırma yada kuranla bir tutmamak ile ilgili en büyük delil,Bir de malesef necm suresindeki ayeti fıkıh alimleri hep yanlış yorumlamışlar
ve hala da yanlış yorumluyorlar﴾3﴿ Kişisel arzularına göre de konuşmamaktadır.
﴾4﴿ O (size okuduğu), kendisine indirilmiş vahiyden başka bir şey değildir.
Hz.Muhammedİn asıl görevi tebliğdir
Allahtan aldığı emirleri insanlara anlatır
Peygamberimiz din adına ne konuşuyorsa Kuranın ya açılımıdır yada tefsiridir,
Öyle ise bizler hadis diye duyduklarımızı ,Kurana. Uyup uymadığına bakmalıyız,
Yani hadis diye yazılanlar 40-50-60 yıl sonra yazılmaya başlanmış,Birebir Allah resulunun ağzından çıktığı gibi yazılması imkansız,sadece mana olarak yazılmıştır,gramer olarak değik
Böyle olsa bile bir hadis duyduğumuzda,Necm suresinin bu ayetlerine göre değerlendirilip,Kurana uyup uymadığına bakmalıyız
Eğer kuranla çelişiyorsa, ötüşmüyorsa, bunların hadis olamayacağı aşıkardır
Çünkü hadislerin doğruluğunu necm 3-4 ayetler kurana aykırı olamaz buyuruyor
Bizim fıkıhçılar nasıl anlamış?
Tüm hadis veya kütübü sitte deki tüm hadisleri %yüz doğru kabul ediyor ve kurana alternatif görüyorlar,Bak Allah ne buyuruyor,Allah resülü nun konuşması da vahiydir ,Öyle ise hadislere karşı gelirsen allahın bu ayetine karşı gelmiş olursun diye ters mantıkla yorumlamış ve fetvalarını bunun üzerine bina etmişler
İslama göre Din,Kuranı'ı Kerimdir. Kuran islam dininin kaynağıdır.İçinde hiçbir kuşku ve şüphenin olmadığı Allah kelamıdır.(Bakara Suresi,Ayet2)
Hadisler Peygamberimiz hayattayken yazılmamış,dört büyük Halife döneminde de tam kitap haline getirilmemiş ,münferid kaynaklarda ve fiili tecrübelerde uygulansa bile bir hadis külliyyatı yazılmamış,İslam coğrafyası genişlemiş,İnsanların İslam dini hakkında daha geniş bilgi sahibi olmak istemeleri,hadis toplanmasına ihtiyaç doğurmuştur.Çünkü KuranıKerim bir Ansiklopedi değil,İnanç,İbadet ve Ahlaki İlkeler bütünlüğünü sağlamak için gelmiş bir kitaptır.Yaklaşık 6666 ayet bulunana 600 sayfalık bir yüce kaynak olduğu halde bazı konularda kapalılık olması ,peygamberimizin ugulamada nasıl davrandığını merak etme ve öğrenmek istenmiş ve Hadisler yavaş toplanmaya başlamıştır.Hadisler toplanırken,Hadis rivayet zinciri geliştirilerek hadislerin doğruluğu teyid edilmeye çalışılmıştır,Hadisi şerifler de Kuranı kerim gibi Peygamberimiz hayattayken yazıya geçirilseydi ,belkide günümüzdeki kada çok ve çoğlcu mezhepler türemeyecekti.Ama Yüce Allahın vahyiylen karışmaması için Resullahın hadisleri yazılmadığıda rivayet edilir,
Hadisleri asla vahiylen bir tutamayız,Çünkü Hakka suresinde Yüce Alah Hakka Suresi 44-46ayetlerde şöyle bir ikazı gözardı etmemeliyiz.
""Eğer O peygamber bize karşı kendi kafasından bazı sözler uydursaydı, 44.
""mutlaka güç ve kudretimizle O'ndan intikam alırdık.45
""Sonra O'nun can damarını keser koparırdık da ölür giderdi.46
Yüce Allah 'ın bu ayetlerinden ,Allahın ayetleriylen ,Hadisleri asla bir tutamayız,Hadisleri ,Kuranın bir bir açıklaması ,tefsiri,olarak görmeliyiz.
150-180 yıl sonra yazıya geçirilen sözlerin lafıs ve metninin %100 Resullaha ait olması imkansızdır,ancak mana olarak kurana aykırı olmayan her hadisle amel edebiliiriz,İslam alimleri İtikadi konularda mutlaka vahyi esas almışlarıdr.Hadisleri daha çok ibadet ederken ibadet şekil ve esasları ile ilgili durumlarda kullanabiliriz..