""DİNİNİZLE İLGİLENEN,DERDİNİZLE İLGİLENMİYORSA,BİLİNKİ O TAM BİR SAHTEKARDIR"" Macar Atasözü.
HOŞ GELDİNİZ
Ziyaret etiğiniz için teşekkür ederiz,burada huzurlu bir vakit geçireceğinizden eminim.Yine bekleriz,

Zati Sıfatları

                    

   Allah'ın Sıfatları

Allah Teâlâ'ya iman etmek demek, O'nun yüce varlığı hakkında vâcip 

 

 
ve zorunlu olan kemal ve yetkinlik sıfatlarıyla, câiz sıfatları bilip, öylece inanmak,

 

 
zâtını noksan sıfatlardan yüce ve uzak tutmaktır. Allah, şanına lâyık

 

 
olan bütün kemal sıfatlarıyla nitelenmiş ve noksan sıfatlardan münezzehtir.

 

 
Allah Teâlâ'nın sıfatlarının hepsi ezelî ve ebedî sıfatlardır. O'nun sıfatlarının

 

 
başlangıcı ve sonu yoktur. Allah'ın sıfatları, yaratıkların sıfatlarına benzemez.

 

 
Her ne kadar isimlendirmede bir benzerlik varsa da Allah'ın ilmi, iradesi,

 

 
hayatı, kelâmı; bizim, ilim, irade, hayat ve kelâmımıza benzemez. Biz, Allah'ın

 

 
zâtını ve mahiyetini bilemediğimiz ve kavrayamadığımız için O'nu isim ve

 

 
sıfatlarıyla tanırız. Kur'ân-ı Kerîm "Onu gözler idrak edemez. Fakat O, gözleri

 

 
idrak eder. O, eşyayı pek iyi bilen, her şeyden haberdar olandır" (el-En‘âm

 

 
6/103) buyurarak, Allah'ın zâtını idrak etmenin, mahiyetini bilmenin imkânsız

 

 
olduğunu açıklamıştır. Hz. Peygamber de bu konuda şöyle buyurmuştur: "Allah'ın

 

 
yaratıkları hakkında düşününüz. Fakat Allah'ın zâtı hakkında düşünmeyiniz.

 

 
Gerçekten siz buna hiç güç yetiremezsiniz" (Süyûtî, el-Câmi‘u's-sag¢r,

 

 
I, 132; Aclûnî, Keşfü'l-hafâ, I, 311).

 

 
Yüce Allah'ın varlığı zorunlu ve vâcip olan sıfatları iki gruba ayrılır:

 

 
Zâtî sıfatlar, sübûtî sıfatlar.

                                     Zâtî Sıfatlar

Sadece Allah Teâlâ'nın zâtına mahsus olan, yaratıklarından herhangi birine

 

 
verilmesi câiz ve mümkün olmayan sıfatlardır. Zât sıfatların zıtları Allah

 

 
hakkında düşünülemediği, bu sebeple noksanlık, sonluluk ve eksiklik ifade

 

 
eden bu özelliklerden O'nun tenzih edilmesi gerektiğinden bu sıfatlara tenzîhî

 

 
sıfatlar ve selbî sıfatlar da denilmiştir. Zâtî sıfatlar şunlardır:

 

 
1. Vücûd. “Var olmak” demektir. Allah vardır, varlığı başkasından değil,

 

 
zâtının gereğidir, varlığı zorunludur. Vücûdun zıddı olan yokluk Allah

 

 
hakkında düşünülemez.

 

 
2. Kıdem. “Ezelî olmak, başlangıcı olmamak” demektir. Hiçbir zaman

 

 
düşünülemez ki, bu zamanda Allah henüz var olmamış olsun. Çünkü

 

 
zaman denilen şeyi de O yaratmıştır. Ne kadar geriye gidersek gidelim

 

 
O'nun var olmadığı bir zaman düşünülemez, bulunamaz. Allah sonradan

 

 
meydana gelmiş varlık değildir. Ezelî (kadîm) varlıktır. Kıdem sıfatının zıddı

 

 
olan sonradan olma (hudûs) Allah hakkında düşünülemez.

 

 
3. Beka. “Varlığının sonu olmamak, ebedî olmak” demektir. Allah'ın

 

 
sonu yoktur. Ezelî olanın ebedî olması da zorunludur. Bekanın zıddı olan

 

 
sonu olmak (fenâ) Allah hakkında düşünülemez. Ne kadar ileriye gidilirse

 

 
gidilsin, Allah'ın olmayacağı bir an düşünülemez. Kur'ân-ı Kerîm'de Allah'ın

 

 
ezelî ve ebedî oluşu hakkında şöyle buyurulur: "O, ilktir, sondur..." (el-Hadîd

 

 
57/3), "...Allah'ın zâtından başka her şey yok olucudur..." (el-Kasas 28/88).

 

 
4. Muhâlefetün li'l-havâdis. “Sonradan olan şeylere benzememek”

 

 
demektir. Allah'tan başka her varlık sonradan olmuştur. Allah, sonradan

 

 
olan şeylerin hiçbirisine hiçbir yönden benzemez. Allah, kendisi hakkında

 

 
bizim hatıra getirdiklerimizin de ötesinde bir varlıktır. Bu sıfatın zıddı olan,

 

 
sonradan olana benzemek ve denklik (müşâbehet ve mümâselet) Allah hak

 

 
kında düşünülemez. Kur'an'da şöyle buyurulur: "...O'nun (benzeri olmak

 

 
şöyle dursun) benzeri gibisi (dahi) yoktur..." (eş-Şûrâ 42/11).

 

 
5. Vahdâniyyet. “Allah Teâlâ'nın zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde bir

 

 
ve tek olması, eşi, benzeri ve ortağının bulunmaması” demektir. Vahdâniyyetin

 

 
zıddı olan birden fazla olmak (taaddüd), eşi ve ortağı bulunmak (şirk),

 

 
Allah hakkında düşünülmesi imkânsız olan sıfatlardandır. İslâm'a göre Al-

 

 
lah'tan başka ilâh, yaratıcı, tapılacak, sığınılacak, hüküm ve otorite sahibi

 

 
bir başka varlık yoktur. İhlâs ve Kâfirûn sûreleri ile Kur'an'ın pek çok âyeti

 

 
Allah'ın tek ve eşsizliğini ortaya koyarken, şirki reddeder (bk. el-Enbiyâ

 

 
21/22; el-İsrâ 17/42; ez-Zümer 39/4).

 

 
6. Kıyâm bi-nefsihî. “Varlığı kendiliğinden olmak, var olmak için bir

 

 
başka varlığa ihtiyaç duymamak” demektir. Allah kendiliğinden vardır. Var

 

 
olmak için bir yaratıcıya, bir yere, bir zamana, bir sebebe muhtaç değildir.

 

 
Başkasına muhtaç olmak (kıyâm bi-gayrihî), Allah hakkında düşünülemez.

 

 
Kur'ân-ı Kerîm'de bu sıfatla ilgili olarak şöyle buyurulur: "De ki: O Allah

 

 
birdir. O, sameddir (başkasına ihtiyaç duymayandır)..." (el-İhlâs 112/1-2),

 

 
"Ey insanlar, Allah'a muhtaç olan sizlersiniz. Zengin ve övülmeye lâyık olan

 

ancak O'dur" (el-Fâtır 35/15).

 

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol