""DİNİNİZLE İLGİLENEN,DERDİNİZLE İLGİLENMİYORSA,BİLİNKİ O TAM BİR SAHTEKARDIR"" Macar Atasözü.
HOŞ GELDİNİZ
Ziyaret etiğiniz için teşekkür ederiz,burada huzurlu bir vakit geçireceğinizden eminim.Yine bekleriz,

Namazın İçindeki Sünnetler

NAMAZIN İÇİNDEKİ SÜNNETLERİ


Namazın sünnet ve âdâbının çoğu, namaz fiillerinin belli bir düzen ve
intizam içinde yapılmasını ve yapılan fiillerin şeklen güzel görünmesini
sağlamaya yöneliktir. Namazın sünnetleri şunlardır:

1. İftitah tekbirini alırken ellerin yukarı kaldırılması ve bu esnada ellerin
açık ve parmakların normal halleri üzere bulunması ve içlerinin kıbleye yönelik
tutulması. Erkekler ellerini kulaklarına, kadınlar göğüsleri hizasına
kadar kaldırırlar. Bu hüküm kunut tekbiri ve bayram namazının ilâve tekbirleri
için de geçerlidir. Ayrıca, imama uyan kişi (muktedî) iftitah tekbirini,
imamın iftitahından çok sonraya bırakmamalıdır.
2. İftitah tekbirinin hemen ardından el bağlamak (itimat). Bunda önce
elleri salıverip (irsâl) sonra bağlamak yoktur. Erkekler göbek altından ve
kadınlar göğüs üstünden el bağlarlar. Sağ el sol elin üzerine konulur. Erkekler
sağ elin serçe ve baş parmaklarını sol bileğin iki tarafından halka
yaparlar. Kadınlar halka yapmayıp, sağ ellerini düz bir şekilde sol elleri üzerine
koyarlar.
3. Kıyamda iken ayakların arasını dört parmak kadar açık bulundurmak.
Namaza başlarken ve ara tekbirlerinde ellerin kaldırılması, hizası, kıyam ve
rükûda iki ayak arasındaki mesafe gibi konularda mezheplere göre farklı
uygulamalar vardır.

4. Sübhâneke okumak, namaza Allah'ı bu şekilde överek, senâ ederek
başlamak sünnettir. Bu bakımdan Sübhâneke birinci rek‘atta iftitah tekbirinden
(tahrîme) hemen sonra okunur.
5. Tek başına namaz kılan için sadece ilk rek‘atta ve Sübhâneke’den
sonra Eûzü billâhi mine'ş-şeytâni'r-racîm demek (teavvüz). Cemaatle
namaz kılma durumunda sadece imam "eûzü…" çeker, imama uyan kişiler
Sübhâneke'den sonra bir şey okumazlar.
6. Tek başına namaz kılan kişinin ve cemaatle namaz durumunda imamın,
her rek‘atın başında Fâtiha'dan önce besmele çekmesi. İmama uyan
kişilerin besmele okuması gerekmez.
7. Sübhâneke'yi ve eûzü besmeleyi gizli okumak, Fâtiha'nın sonunda
"âmin" demek. Fâtiha'yı okuyan da işiten de âmin der.
8. Tek başına namaz kılarken Fâtiha'nın arkasından okuyacağı sûrenin,
sabah ve öğle namazlarında uzun sûrelerden, ikindi ve yatsı namazlarında
orta uzunluktaki sûrelerden ve akşam namazında kısa sûrelerden seçilmesi.
Cemaatle namaz durumunda, imam cemaatı soğutmamak durumunda olduğu
için, bulunduğu yere ve cemaatin durumuna göre sûre seçer. Uzun
sûreler, tıvâl-i mufassal olarak anılır. Hucurât sûresi ile Bürûc sûresi arasındaki
sûreler bu grupta yer alır. Orta uzunluktaki sûrelere de evsât-ı
mufassal denir. Bürûc sûresi ile Beyyine sûresi arasındaki sûreler bu grupta
yer alır. Kısa sûreler ise, kısâr-ı mufassal diye anılır. Bunlar Beyyine sûresinden
Nâs sûresine kadar olan sûrelerdir.
9. Rükûa varırken tekbir almak, yani Allahüekber demek.
10. Rükûda üç kere "Sübhâne rabbiye'l-azîm" demek.
11. Rükûdan doğrulurken "Semiallahü limen hamideh" demek (tesmî‘).
Bunu imam ve tek başına namaz kılan söyler; imama uyan kişi söylemez.
12. "Semiallahü limen hamideh" dedikten sonra, "Rabbenâ leke'l-hamd"
veya "Allahümme rabbenâ leke'l-hamd" demek (tahmîd). Bunu tek başına
namaz kılan ve imama uyanlar söyler. İmam da söyleyebilir (Ebû Hanîfe'ye
göre imam söylemez).
13. Tek başına namaz kılan kişi, tesmî‘ ve tahmîdi gizli yapar. İmam ise
tesmîi sesli söyler. Tahmîd her durumda sessiz okunur. Ancak kalabalık
cemaatte imamın sesi arkalardan duyulmuyorsa ortalardan bir kişi, imamın
tekbirlerini yüksek sesle tekrarladığı gibi tahmîdi de yüksek sesle okur.

14. Erkeklerin, rükû durumunda dizlerini dik ve arkalarını düz tutmaları,
dizlerini elleriyle kavramaları, dizlerini tutarken ellerini açık bulundurmaları.
Kadınlar ise ellerini dizleri üzerine koyarlar, dizlerini tutmaz ve parmaklarını
ayrık bulundurmazlar. Dizlerini bükük ve arkalarını meyilli bulundururlar.
15. Rükûda başını aşağı, yukarı eğmeyip doğru tutmak.
16. Rükûdan doğrulup dik durmak (kavme). Bunun ta‘dîl-i erkânın bir
parçası olma ihtimaline binaen vâcip olduğu da söylenmektedir.
17. Rükûdan doğruluşta (rükû kavmesinde), bayram tekbirlerinin arasında
elleri yana salıvermek (irsâl).
18. Secdeye varırken yere önce dizlerini, sonra ellerini, daha sonra yüzünü
koymak ve secdeden kalkarken, secdeye varış sırasının tersini yapmak;
secdeye varırken ve secdeden kalkarken "Allahüekber" demek.
19. İki secde arasında celse yapmak, yani kısa bir ara oturuşu yapmak.
Bunun ta‘dîl-i erkânın bir parçası olma ihtimaline binaen vâcip olduğu da
söylenmektedir.
20. Secdelerde başını iki eli arasında yere koyup ellerini yüzünden uzak
tutmamak ve parmaklar bitişik ve el ayası yere yapışık olmak.
21. Secdelerde üçer defa "Sübhâne rabbiye'l-a‘lâ" demek.
22. Erkeklerin, secdede iken karnı uyluklardan, dirsekleri yanlarından
ve kolları yerden uzak tutması. Kadınlar ise, secdede alçalıp kollarını yanlarına
bitiştirir ve karnı uyluklarına yapıştırırlar.
23. Secde arası oturuşta (celse) ellerini uylukları üzerine koymak.
24. Gerek celsede gerek ka‘dede, erkekler sol ayaklarını yere yayıp üzerine
oturur ve sağ ayaklarını parmaklar kıbleye gelecek şekilde dikerler.
Kadınlar ise ayaklarını sağ yanlarına yatık bir şekilde çıkarıp, öyle otururlar
(teverrük).
25. Tahiyyât’ın teşehhüdünde "lâ ilâhe" derken sağ elinin şahadet parmağını
yukarı kaldırıp "illallâh" derken indirmek.
26 Tahiyyât'ı gizli okumak.

27. Rek‘atı ikiden ziyade olan farzların ilk iki rek‘atının dışında Fâtiha
okumak.

28. Son oturuşta, Tahiyyât’tan sonra salavat okumak. Bu, namazın
müekked sünnetlerindendir.
29. Salavattan sonra dua etmek.
30. Selâm verirken başı önce sağa sonra sola çevirmek ve her iki tarafa
selâm verirken "es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâh" demek. İmam, selâm
verirken hafaza melekleri ile cemaate; imama uyan kimseler cemaate ve
imama; tek başına namaz kılan kimse ise meleklere selâm vermeye niyet
eder. İmam sola selâm verirken sesini biraz alçaltır. İmama uyanların selâmı,
fâsılasız olarak imamın selâmının hemen ardından olmalıdır. Ayrıca
birinci rek‘attan sonra imama yetişen muktedînin (mesbûk), imamın ikinci
selâmını beklemesi de sünnettir.

B) NAMAZIN ÂDÂBI

Âdâb, Hz. Peygamber'in bazan yapıp bazan terkettiği şeyler olup Hanefî
literatüründe mendup veya müstehap anlamında kullanıldığı da olur. Bunları
terketmek, isâet sayılmaz ve kınamayı gerektirmez ise de riayet edilmesi
daha faziletlidir (efdal). Esasen namazın âdâbı yüce yaratıcının huzurunda
durulduğunun farkında olunarak zâhiren mütevazi bir halde bulunmaktır.

Namazın âdâbı (müstehapları) şunlardır:

1. Namaz esnasında iken hem görünüşte hem iç dünyada bir tevazu,
sükûnet ve huzur içinde bulunmak.
2. Kıyafete çeki düzen vermek. Meselâ gömlek gibi düğmeli bir giysi giyildiğinde
düğmelerini iliklemek.
3. Kamet sırasında "hayye alel felâh" denirken imam ve cemaatin namaz
için ayağa kalkması.
4. "Kad kameti's-salâh" denilirken imamın namaza başlaması, müezzini
fiilen tasdik etmek anlamına geleceği düşüncesiyle âdâbdan (müstehap)
sayılmıştır. Fakat imamın kametin bitmesini beklemesinde ve kamet bittikten
sonra namaza başlamasında da bir beis yoktur. Hatta Ebû Yûsuf ile diğer
üç mezhep imamına göre en uygunu kamet bittikten sonra namaza
başlanmasıdır. Çünkü bu suretle cemaate saflara çekidüzen verme fırsatı
tanınmış olur.
Kamet getirilirken camiye giren kişi ayakta beklemeyip, hemen oturur
ve cemaatle birlikte ayağa kalkar.
5. Erkekler iftitah tekbiri alırken ellerini yenlerinin dışına çıkarmak.
6. Namaza dururken kalbin ameli olan niyete lisanın fiili olan sözü eklemek.
Söyleme kalbin amelini engelliyorsa kalbin niyeti ile yetinmek gerekir.
7. Namazda bulunan erkek ve kadının huşû üzere olup kıyamda secde
yerine, rükûda ayaklarının üzerine ve secdede burnun iki kanadına, otururken
kucağına ve uyluk üzerlerine ve selâmda omuz başlarına bakması.
8. Namaz esnasında mümkün oldukça öksürüğü, geğirmeyi gidermek ve
esneme durumunda ağzı tutmak, dudakları dişlerle olsun kapamak; bu da
yeterli olmazsa sağ el ile kapamak.
9. Tek başına namaz kılan kişinin, rükû ve secde tesbihlerini üçten fazla
yapması.
Bütün bunlar yapılması güzel (müstahsen) olan şeylerdir ve ibadet esnasında
Allah'ın huzurunda olma şuuruna ve O'na gösterilmesi gereken tâzime
de uygun davranışlardır.

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol